Devletimizden Allah
Razı Olsun!
Dün bahsettiğim
üzere Zeynep Ezgi için çocuk psikiyatristi arayışımız
vardı.Çok güvendiğimiz bir çocuk doktoru özel kliniklerin bu
işi ticarete döktüğünü, kendi fikrine soracak olursak
Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi veya Göztepe
SSK Hastanesinin doktorlarının bu işte oldukça iyi olduğunu
söyledi.Birkaç arkadaştan da bu şekilde duyumlar alınca Pendik
Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinden
Prof.Dr.Ayşe Arman'dan bugüne randevu almıştım.
Sabah erkenden
uyandık..Malum kahvaltı yapılacak,Zeynep Ezgi kaçacak ben
giyindirmeye çalışacağım, yollara düşülecek vs... İnanılmaz
meraklıyım “Doktor ne diyecek ? Nasıl biri ?”diye..
11:00 de vardık
hastaneye..Görevli bir form verdi bunu doldurun ve bekleyin, sizi
birazdan çağıracağız dedi.Formu doldurdum.Bizi çağırdılar,
muayene odasına girdik.Küçük bir oda, bir köşesinde çocuklar
için minik bir masa var.Masa üzerinde bir iki parça blog oyuncak
var.Zeynep onlarla oynamaya başladı.İçeri çıtı pıtı genç
bir kız girdi.Doktordan önce odayı düzenlemeye gelen bir asistan
sandım ta ki kapıyı kapatana dek... Afallayıp “Doktor hanım...”
derken, “Evet, benim” dedi karşımdaki kız.Bu arada iç
dünyamda da bir çatışma var. “Haydaaaa..”,“Nasıl ya ?Prof.
bu kadar genç olabilir mi? Saçmalama Betül Prof. değil bu!”,
“Ne olacak şimdi, bu mu bakacak bize?”vs...Ancak bir süre sonra
diyaloğa geçebildim. Şöyle ki:
-Şey..Biz
Prof.Dr.Ayşe Arman'dan randevu almıştık..
-Kendisi bölüm
sorumlusu,burada asistanlar muayene yapıyor.
-Ama o zaman randevu
alırken sizin adınızı verseler ya biz de ona göre randevu
alırız!
-Sistem böyle..
Sonra genç
asistan doktorumuz doldurduğumuz formu inceledi.Okulumuzun yazdığı
Zeynep Ezgi'nin okulda ki durumunu özetleyen yazıyı
okudu.Şikayetlerimizi sordu.Benim için en önemli konulardan bir
olan tuvalet eğitiminin 19 Mayıs'tan bu yana halen sonuca
ulaşmadığını, ne yaptıysam gelişme göstermediğini, stabil
olarak tuvalet söylememe durumunun devam ettiğini söyledim.Aldığım
cevap şu : “Tuvalet eğitimi iki üç yaşlarında başlar.Beş
yaşa kadar devam eder.Biz beş yaşında olup hala tuvalet
alışkanlığı kazanmamışsa araştırıyoruz.Siz zaten
gerekenleri yapmışsınız,beş yaşına geldiğinde sorun devam
ederse getirin.” Benim anladığım : “Ne çektiğin umurumda
değil.Beş yaşına kadar dışarı çıkamamaya,sıkıntı çekmeye
devam et.Beş yaşına geldiğinde belki ilgilenirim!Öce biraz
pişmem lazım.” Bu arada Zeynep Ezgi ile çok kısa bir konuşması
oldu: “Zeynep anneni seviyor musun? Babanı seviyor musun?Zeynep
bana söz ver çişini gelmeden önce annene söyle olur mu?Annen de
sana hediye alacak ne alsın?” ...Yahu bende söylüyorum zaten
onu! Demek ki benim atladığım bir şey var ki senin uzaman biri
olarak onu bulman gerekiyor değil mi? Dedim ki :
-“Peki
incelediğiniz kadarıyla hiperaktivite var mı Zeynep'te?
-Öyle
görünüyor.Yalnız bu yaşta ilaç tedavisi uygulamıyoruz 6
yaşında getirin ilaca başlayacak.”
Nee!..Öyle
görünüyor demesi için mi getirdim ben buraya? Öyle göründüğünü
bildiğim ve kesin teşhis konuşmasını istediğim için
getirdim!Ayrıca altı yaşa kadar neden bir şey yapamıyoruz? Bu
durumda erken yaşta getirmişim çocuğu şöyle düşünmek
gerekmiyor mu ? “Hangi davranışla yaklaşmalıyız ki sorun
çözülsün ve çocuk ilaç kullanımına gerek kalmadan hayatını
kolaylıkla sürdürebilsin?”
Böylece biz bu
sözleri duydukça görüşmeyi uzatmadık ve çıktık.Maalesef şuan
yeni bir doktor arayacağız ve maalesef özel olacak..
Çünkü bir
vatandaş olarak randevu aldığım doktora muayene olamıyorum.Çünkü
devlet benim derdime derman bulamıyor.Alkışlar sağlık
sistemimize..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder