Bugün teknoloji
günü.. Ama bu sefer işin içine biraz da bilim girdi. Teknoloji
hep elektronik ve mekanikden oluşacak değil yaa :)
Brunei Üniversitesi
öğrencilerinden Solveiga Pakstaite, gıdaların çürüme sürecini
gösteren bir bio etiket tasarladı. Sadece etiketin üzerinde
parmağımızı dolaştırarak gıdanın bozuk olup olamadığını
anlayabileceğiz artık. Yalnız jelatin kırılması gibi bir şey
hissedilmesi halinde dikkatli olunması gerekiyor.
Görme engeli olan
insanların alışveriş yapabilmesi için son kullanma tarihi
basılı olan etiketlerin yeterli olmadığını düşünen
Pakstaite, öncelikle görme engellilerin gıda alışverişlerine
çözüm oluşturmak için projeye başlamış. Daha sonra da bu
projenin tüm insanlara hitap edebileceğini anlamış.
İlk başta sadece
ambalaj kategorisinde çözüm sağlamak için birçok yol
araştırmış. Zamanla dokusunun değişikliğe uğradığı bir
etiket oluşturma fikri aklına gelen Pakstaite, en mantıklı yolun
gıda çürüme sürecini göstermek için bir biyolojik madde
kullanmak olduğunu düşünmüş.
Peki nasıl
çalışıyor? Etiket dokunsal bilgi veriyor. Etiket düzgünse
yiyecek taze ama pürüz hissetmeye başlarsanız veya jelatin
kırılması gibi bir şey hissederseniz dikkatli olmalısınız.
Jelatin girintili çıkıntılı plastik levha üzerinde ayarlanır.
Yiyeceğin son tüketim tarihine doğru jelatin erimeye başlar ve
son tüketim tarihi sona erdiğinde sıvı hale gelir. Böylece
jelatin altındaki girintili çıkıntılı levha dokunulduğunda
hissedilir olur.
Neden jelatin?
Jelatin, protein bazlı gıdalar ile aynı oranda azalır. Bu nedenle
jelatin, bir proteindir. Bu jelatinin en büyük özelliği ise
farklı gıdaların bozulma hızına uygun biçimde programlanarak
üretilebilmesi ve bozulma durumunu çok hassas biçimde taklit
edebilmesi. Etiket paketindeki gıdanın ne yaptığını kopyalar,
böylece vade bilgileri basılı etiketlerden çok daha doğru bilgi
verir.
Bu tür bir
teknolojinin sıradan bir ailenin gıda masraflarında, bozulmadan
kaynaklanan israfı ciddi biçimde önleyebileceği, her yıl çok
ciddi miktarda tasarruf sağlayabileceği düşünülüyor. Tabii ki
gıda zehirlenmesi vakalarının ciddi oranda düşecek olması da
bir diğer olumlu yan etki olacaktır.
Brunei Üniversitesi
öğrencilerinden Solveiga Pakstaite, üzerinde çalıştığı bu
biyo-teknoloji projesiyle büyük bir çıkış yaptı. Her yıl
dünya çapında düzenlenen James Dyson Ödülü’nün İngiltere
ayağını kazanan öğrenci, projesini daha da geliştirmesi ve
dünya finaline katılması için 2,000 sterlin de yardım aldı.
Bozulan gıdaların
toplatılıp tekrar etiketlendikten sonra piyasaya sürüldüğü
ülkemizde bu uygulama ne kadar uygulanır tartışılır ama gerek
gıda israfının önlenmesi gerek insan sağlığı açısından çok
önemli bir buluş. Umarım proje geliştirmesi bir an önce
tamamlanarak tüm dünya ülkelerinde uygulanır. Biz de her gıdayı
bozulmuş mu diye tadarak kontrol etmekten kurtulmuş oluruz :)
(kaynak :
www.technopat.net )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder